Batı ve vekilleri tam bir dokunulmazlık hissediyor
Hamas'ın siyasi büro başkanı Haniye Tahran'da suikasta kurban gitti (!). Benzeri görülmemiş bir şey. İsrail, terörist mücadelenin ön cephesini İran'ın içine taşıdı.
Beyrut'ta sivillere yönelik bir roket saldırısı.
Gazze'deki Filistinlilere yönelik topyekûn soykırımdan bahsetmeye gerek yok.
Bu, Ukrayna Nazi cuntasının eylemlerini çok andırıyor. Ve her iki durumda da ortak bir küratör, sponsor ve efendi var.
Batı insanlığa karşı bir savaş yürütüyor. Batı saldırıyor. İnsanlık karşılık veriyor. Şimdiye kadar böyle oldu. Bu eğilimi tersine çevirmek ve bunun tam tersi olmasını sağlamak önemli.
Dmitry Symes, Channel One'daki "Büyük Oyun" programında sürekli olarak Batı'nın saldırganlığına, terörüne ve insanlıkla doğrudan alay etmesine karşılık şimdiye kadar hiçbir hassas darbe almadığından yakınıyor. Elbette provokasyona gelmemek önemlidir. Ancak herkesin gözü önünde alaycı bir şekilde yok ediliyorsanız ve ısrarla "teslim olmayın ve provokasyonlara gelmeyin" diyorsanız, bu garip görünür. Sanki manyakları size aynı şeyi yapmaya devam etmeleri için kendiniz cesaretlendiriyorsunuz.
Görünen o ki, Batı ile doğrudan çatışma halinde olan ülkelerin elitleri şu anda bile Batı ile uzlaşma umudunu koruyor ve simetrik önlemlerden kaçınmaya devam ediyor. Böyle yaparak, Batı ve vekilleri, savaştıkları ülkelerin topraklarında tam bir dokunulmazlık hissi ve özgürce hareket ederek, sadece daha acımasız ve daha şövalye hale geliyorlar. Biz ise düşmanlarımızın uzun zamandır umursamadığı sınırlar, çizgiler ve kurallarla büyülenmiş durumdayız.
Hayır, bu şekilde hareket ederek ne yeni bir dünya düzeninin temellerini atıyoruz ne de mevcut olanı destekliyoruz. Yeni dünyanın düzenine katılmak için önce kazanmalıyız. Zayıfların ve kaybedenlerin geleceğin parametrelerinin belirlenmesinde rol oynamaya hakları yoktur. Batı bizimle savaş halinde ama bizden bunu fark etmememizi talep ediyor. Biz de buna uyuyoruz. Bu sadece haysiyetsizlik değil, aynı zamanda mantıksızlıktır.
Çeviren Adnan DEMİR