NATO, MÜDAHALEYE Mİ HAZIRLANIYOR?

23.04.2024

Edward Luttwak, “felâket verici bir yenilgi” yaşamaması için, NATO’nun Ukrayna’ya müdahalesi yönünde açıkça çağrıda bulunan Batı’nın sözde “önde gelen askerî teorisyenlerinden” biri…

Luttwak, ABD başkanlarının ve ABD ordusunun yanı sıra diğer dünya ordularının danışmanlığını yaptı. Aynı zamanda IDF’de de görev yapmış olması onun küstah maçoluğunu ve ahlâk yahut da küresel güvenlik konusundaki kaygısızlığını açıklayabilir. Pek çok kişi onu bir tür modern Clausewitz olarak görüyor, ancak daha çok bir anayasa hukukçusunun askeri versiyonu gibi görünüyor. Siyonist olması nedeniyle dahi statüsüne yükseltilmiş sıradan bir kişi. Clausewitz’in tırnağındaki kir bile olamaz.

Her neyse, şu veya bu şekilde, açıklamaları pür dikkat dinlenen bir kişi. Ukrayna’daki NATO birliklerine yönelik kayda değer çağrısı, sırf Washington’daki politika merkezleri ve kontrol mekanizmaları üzerindeki böyle bir hamleyi gerçekleştirebilecek nüfûzu nedeniyle analiz edilmeli. Zira, Spectator’ın daha evvel çıkmış bir yazısında şöyle yazıyordu: “Edward Luttwak konuştuğunda dünya liderleri dinler ve şimdi onun Ukrayna hakkındaki tavsiyelerine kulak vermeliler.” Dolayısıyla biz de dinlemeliyiz.

Dikkat çekici olan, Luttwak’ın, NATO ülkelerinin Ukrayna’ya gönderilecek çeşitli türden kuvvet birliklerini plânlamanın zaten ilk aşamalarında olduğu yönündeki iddiasıdır:

“Bu aritmetik kaçınılmazdır: NATO ülkeleri yakında Ukrayna’ya asker göndermek zorunda kalacak, aksi takdirde feci bir yenilgiyi kabul edecekler. İngilizler ve Fransızlar, İskandinav ülkeleriyle birlikte, cepheden uzakta kalabilecek hem küçük elit birimler hem de lojistik ve destek personeli olmak üzere birliklerini sessizce göndermeye hazırlanıyor. İkincisi, Ukraynalı mevkidaşlarını muharebe rollerinde yeniden eğitim için serbest bırakarak önemli bir rol oynayabilir. NATO birimleri aynı zamanda halihazırda hasarlı ekipmanların kurtarılması ve onarılmasıyla meşgûl olan Ukraynalıları rahatlatabilir ve yeni askerler için mevcut eğitim programlarının teknik kısımlarını devralabilir. Bu NATO askerleri hiçbir zaman çatışma görmeyebilir; ancak Ukrayna’nın kendi kıt insan gücünden en iyi şekilde istifade etmesine yardımcı olmak için buna mecbur değiller.”

Luttwak, her şeyi Çin’in Tayvan’a yönelik yakın bir saldırısının aciliyeti etrafında çerçeveliyor ve bu da onun zayıf analitik yeteneklerini daha da artırıyor.

Evet NATO’da bir hareketlilik ve teyitli teyitsiz rivayetler bulunmakta. Bunları özetlemek gerekirse, ABD ve Rumen birliklerinin şu anda Ortak Komuta Değişim Eğitimi için Moldova’da olduğu ve bunu, Moldova’nın gelecekte potansiyel olarak Odessa’yı ele geçirmek için bir hazırlık alanı olarak hazırlandığı yazıldı. Bu yazı, Pridnestrovie’deki bir radar tesisine yapılan başka bir insansız hava aracı saldırısının ardından geldi.

Rusya’nın bu yaz, Karadeniz’den Odessa ve Ochakov bölgelerine toplu UMPK planör bombası saldırıları düzenlemek için ilk kez Su-34’leri kullanmaya yönelik bir kampanya hazırladığına dair söylentiler mevcut. Bu gelişmeler ışığında bu ilginç bir rivayet, Odessa üzerindeki baskı, NATO’nun Odessa konusunda tükürük salgısını arttırıyor. Rusya mı çıtayı yükseltti, yoksa tam tersi mi oluyor sorusu gündemde…

Bu sıralar Polonya Dışişleri Bakanı Sikorski de, NATO’nun Ukrayna’da resmi bir “misyon” kuracağını açıklamıştı. Bunun, mutlaka asker gönderme niyetinde oldukları anlamına gelmediğini, daha ziyade Ukrayna’ya yardım etmek için bir ittifak olarak kendi aralarında resmî olarak koordinasyon sağlamaya başlayabileceklerini belirtiyor; yahut da kendisi böyle ifade ederek NATO müdahalesini perdeliyor.

NATO’nun Dinyeper Nehri’nin batısındaki her şeyin kontrolünü ele alması yönünde belli belirsiz bir konsensüs var ve bunu yalnızca hava koruması sağlıyormuş gibi sunularak, sinsice gizlenmektedir. NATO’nun Dinyeper’in batısındaki tüm Ukrayna şehirlerini gerçek NATO birlikleri ve hava savunma sistemleriyle savunması gerektiği düşünülüyor. Bunun Rusya için pek bir tehdit oluşturmadığını, zira yalnızca Rus füzelerini ve insansız sistemlerini vuracağı, Dinyeper’in ötesine geçmeyen Rus pilotları öldürmeyeceği savunuluyor.

Pek çok açıdan, bu tür son çağrıların tümü, şu yahut da bu şekilde, Ukrayna’nın bölünmesine ilişkin deneme balonunu şişirmeye yönelik gizli teşebbüsler gibi görünüyor. Neden bu şekilde sunuluyor? Çünkü bölünme kelimesini açıkça söylemek Ukrayna’ya yıkıcı derecede moral bozucu bir etkisi olur ve Zelenski ve arkadaşları tarafından hemen hâliyle reddedilir. Ancak ilk önce bu fikri kurnazca ve diplomatik bir şekilde ortaya koymak için, bunu kahramanca bir sadakat ve bağlılık eylemi gibi süslediler, oysa gerçekte tek gerçekçi çözümün, son zamanlarda artan konuşmaların gürültüsü arasından bölünmenin kaçınılmaz olduğunu duymak mümkün.

https://adimlardergisi.com