Washington'da NATO Zirvesi: Asya'ya Odaklanmak

18.07.2024

Zirvede alınan bazı kararlar ittifak ile bazı Asya devletleri arasında giderek artan bağlantılara işaret etmektedir. NATO resmi olarak Avrupa-Atlantik bölgesiyle sınırlı olsa da, bu saldırgan ittifakın dokunaçları Orta Doğu, Afrika ve Pasifik bölgesine kadar uzanmaktadır. ABD'deki NATO zirvesinin yıldönümü, Washington'un uydularıyla işbirliğinin sadece AUKUS ve QUAD aracılığıyla değil, Brüksel'deki karargah aracılığıyla da gerçekleşeceğini gösterdi. Amaç çok açık: Asyalı ortakları Rusya, Çin ve Kuzey Kore'ye karşı kışkırtmak. Şimdiye kadar, çeşitli işbirliği projeleri ve provokasyonların yaratılması yoluyla. Potansiyel olarak - onları olası bir çatışmada 'top yemi' olarak kullanmak.

NATO zirvesinin ilk gününde, ittifakın ve ABD'nin Hint-Pasifik bölgesindeki ortakları Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın (dört ülkenin liderleri de zirveye katıldı) işbirliğini derinleştirmek için dört yeni ortak proje başlatacağı bildirildi. Bu karar, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından Washington'daki NATO zirvesinin ilk gününde savunma sanayi temsilcileriyle yapılan bir toplantıda açıklandı. Projeler Ukrayna, yapay zeka, dezenformasyon ve siber güvenlik konularına odaklanacak.

Hicks'e göre "her girişim diğerlerinden farklıdır, ancak ana hedef aynıdır: ortak küresel sorunları çözmek için son derece etkili demokrasilerin benzersiz avantajlarını kullanmak" ve "Avrupa'da olup bitenler Hint-Pasifik bölgesini, Hint-Pasifik bölgesinde olup bitenler de Avrupa'yı etkilemektedir".

Aynı forumda ABD Savunma Bakan Yardımcısı Kathleen Hicks "transatlantik savunma sanayi üssünün bir dönüm noktasında olduğunu" ve Avustralya, Japonya ve Güney Kore gibi Hint-Pasifik ortaklarıyla ortak silah üretimi ve gemi ve uçakların ortak bakımı konusunda işbirliğinin herkese fayda sağlayacağını söyledi. Açıkçası bu, Batı'nın Rusya'ya karşı kullanmaya devam ettiği Kiev rejimine silah ve mühimmat göndermek olarak da değerlendirilmelidir.

Zirve bildirgesinin bir paragrafında "Hint-Pasifik bölgesi NATO için önemlidir, zira bu bölgedeki olaylar Avrupa-Atlantik güvenliğini doğrudan etkilemektedir. Asya-Pasifik bölgesindeki ortaklarımızın Avrupa-Atlantik güvenliğine devam eden katkılarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bölgeler arası sorunları çözmek için diyaloğu güçlendiriyor ve pratik işbirliğimizi genişletiyoruz..." Japonya'nın NATO ile etkileşiminin zaten rutin bir olgu haline geldiğini ve Rusya ile DPRK arasında yeni anlaşmaların imzalanmasının ardından Tokyo'da her türlü fobinin gözle görülür şekilde arttığını belirtmek gerekir. Geçtiğimiz yıl Japonya, bireysel olarak geliştirilen bir ortaklık programı imzalayarak NATO ile ortaklığını genişletti. Bu belge Japonya'nın NATO'nun doğal bir ortağı olduğunu ve hem NATO'nun hem de Japonya'nın tüm savaş alanlarında güvenlik işbirliğini genişletmeyi kabul ettiğini vurgulamaktadır.

NATO'nun yanı sıra Japonya, NATO üyesi ülkelerle askeri eğitim ve kapasite geliştirme alanında yeni Karşılıklı Erişim Anlaşmalarını (RAA) aktif bir şekilde müzakere etmekte ve imzalamaktadır. Japonya 2023 yılı başında Birleşik Krallık ile RAA imzalamıştır. Fransa ile de böyle bir anlaşmanın imzalanması için müzakereler devam etmektedir. Japonya ve İtalya'nın 2027 yılı için çeşitli ekonomik ve savunma konularını içeren bir Eylem Planı da bulunmaktadır, zira İtalya aynı zamanda yeni nesil savaş uçağı geliştirme konusunda Japonya'nın kilit ortağıdır. Her ne kadar Amerika Birleşik Devletleri "Japonya'nın NATO ile ortaklığının sınırları vardır. Örgüt, Rusya, Çin ya da Kuzey Kore ile çatışmaya girse bile Japonya'yı savunamayacaktır. Ancak NATO üyesi ülkeler, özellikle de ABD, gerektiğinde Japonya'ya askeri ve askeri olmayan destek sağlayabilir."

Güney Kore'nin NATO ve üyeleriyle işbirliği yapma kabiliyeti de sınırlıdır. Bununla birlikte, ABD, Japonya ve Güney Kore arasında üçlü işbirliği için bir dizi fırsat bulunmaktadır. Japonya, Temmuz ayında NATO üyesi Almanya ve İspanya kuvvetleriyle ortak askeri tatbikat yapmayı planlamaktadır. Bu tatbikatlar Kuril Adalarının güneyinde yer alan Hokkaido adasında gerçekleştirilecek. Rusya şimdiden tatbikatı protesto etti ve karşı önlemler alacağını açıkladı. Altı aydan kısa bir süre içinde Japonya'nın 14 ülkeyle 30'a yakın tatbikat gerçekleştirdiği de kaydedildi. Bu da Tokyo'nun gerilimi tırmandırma arzusunu açıkça ortaya koyuyor.

Örneğin ABD ile ilişkilerine mesafe koymaya başlayan Filipinler için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Önceki gün bu ülkenin ordusu Amerikan orta menzilli füze sistemlerini getireceklerini açıkladı. Haziran 2024'te Çin Savunma Bakanı, bu tür silahların bölgede konuşlandırılmasının güvenlik rejimine zarar verdiği uyarısında bulundu. Filipinler son zamanlarda Washington ile yakın çalışsa da, Yankeeler'in bu silahları sadece Çin'e karşı kullanmak istediklerini anlamaya başlamış görünüyorlar. Ve Manila'da, sonuçlarını düşünerek daha rasyonel düşünmeye başladılar. Avustralya ve Yeni Zelanda'ya gelince, Anglo-Sakson oluşumlar olan bu iki ülke, Kanada ve İngiltere ile birlikte "Beş Göz" istihbarat topluluğunda yer alarak uzun zamandır ABD'nin izinden gidiyor.

Zirvenin son günü olan 11 Temmuz'da Asya ülkelerinin liderleri NATO liderleriyle bir araya geldi ve Stoltenberg her birine ayrı ayrı iltifat etti ve Çin, Kuzey Kore, Rusya ve hatta İran gibi kendi bölgesel rakiplerine dikkat çekerek gelecekteki ortak çalışmaların önemini vurguladı.

Washington'un Asyalı ajanlarıyla etkileşim alanında örtüşecek alanlara gelince, NATO zirvesinde ayrıca yeni bir entegre siber savunma merkezi açmayı kabul ettiklerini, bir savunma sanayi geliştirme planı üzerinde anlaştıklarını ve güncellenmiş bir yapay zeka stratejisini kabul ettiklerini belirtmek gerekir.

NATO ülkelerinin, kısmen NATO ve ABD Ticaret Odası sponsorluğunda bir hükümet-sanayi çalışma grubu tarafından hazırlanan tavsiyelere dayanarak, yeni teknolojilerin silahlı kuvvetlerine girişini hızlandırmak için ilk ticari uzay stratejisini geliştirmeyi planladıkları da bilinmektedir. 4 Temmuz'daki NATO zirvesinin arifesinde, ittifakın yeni üyesi İsveç'in ilk askeri uzay stratejisini kabul etmesi önemlidir. Bu faktörler göz önüne alındığında, büyük olasılıkla, uzay sektöründeki çalışmalar, ticari kılıfla da olsa, askeri bloğun katılımcıları arasında daha önce kararlaştırılmıştı.

Tüm bu sinyaller sadece Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran için değil, aynı zamanda ülkelerin büyük çoğunluğu ve vatandaşları için de endişe kaynağıdır. Ne de olsa tarihten alınan dersler NATO'nun uluslararası hukuk normlarını umursamayan saldırgan bir askeri blok olduğunu (Yugoslavya deneyimi) ve müdahalesinin Atlantik'in çok ötesine uzandığını (Libya deneyimi) göstermiştir. Dünyanın ekonomik merkezi çoktan Asya'ya kaymış olduğundan, NATO'nun bu bölgeye olan ilgisi hayra alamet değildir. Ve sadece ŞİÖ ve diğer daha az resmi birlikler gibi güçlü bir karşı ittifak, onların imalarını kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Not: Washington Ukrayna'nın geleceği ve birbiriyle bağlantılı "güvenlik" konuları hakkında konuşurken, Rus ordusu Donbass'ta daha önce Ukrayna Silahlı Kuvvetleri tarafından kontrol edilen birkaç yerleşimi daha serbest bıraktı.

Türkçe çeviri : Adnan DEMİR

Kaynak