ÖZEL ASKERİ OPERASYONDA KARARLI BİR DÖNÜŞ

Devlet Duması Başkanı Vyacheslav Volodin, 25 Eylül'de Telegram kanalında  önemli bir paylaşımda bulundu. Öneminden dolayı tamamını alıntılıyoruz:

Washington ve Brüksel'in Rusya'ya karşı "yıpratma savaşını" kaybettiğini gösteren yedi gerçek.

Biden, Stoltenberg ve diğer Batılı yetkililer Ukrayna'daki çatışmaya atıfta bulunarak bunu bir "yıpratma savaşı" olarak adlandırmaya başladılar. Kiev rejimini askerileştirmek için büyük miktarlarda para akıtıldı.

Peki bu neye yol açtı?   İşte gerçekler:

1. Batı'nın silah ve mühimmat sıkıntısı.
Bu yılın Haziran ayında İngiltere Savunma Bakanı Wallace, Batılı ülkelerin Kiev'e sağlayabilecekleri ulusal silah stoklarının tükendiğini söyledi. Biden ise Temmuz ayında Ukrayna'ya misket bombası verme kararının konvansiyonel mermiler tükendiği için alındığını itiraf etti.

2. Avrupa ve ABD'de halkın siyasetçilere olan güveni kayboldu.
AB ve ABD devlet başkanlarına yönelik güvensizlik oranları tarihi zirvesinde. Yüzde 57'si Biden'ın, yüzde 69'u Macron'un, yüzde 72'si Scholz'un icraatlarını onaylamıyor. Ayrıca ABD ve Avrupa ülkelerinde halkın çoğunluğu Ukrayna'ya silah sağlanmasına karşı çıkıyor.

3. Kiev rejiminin karşı saldırısının başarısızlığı.
NATO tarafından desteklenen Ukrayna ordusu ekipman ve insan gücü açısından büyük kayıplar verdi. Herhangi bir sonuç alınamaması Batılı sponsorları hayal kırıklığına uğrattı.

4. Avrupa ve ABD'nin ekonomik sorunları.
Avro Bölgesi ekonomileri durgunluk içinde. Almanya, Kiev rejiminin askerileştirilmesinin maliyeti nedeniyle yoksul ailelere yapılan sosyal ödemeleri kesmek zorunda kaldı. Fransa yardım alanların sayısını azalttı; gıda paketleri artık ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıyor ve ilaç alımlarının geri ödemesi kesildi. Önümüzdeki üç yıl içinde ABD'nin mali durumunun kötüleşmesini bekleyen uluslararası kuruluşlar, ABD'nin uzun vadeli yatırım notunu düşürmüştür.

5. Ukrayna ordusunda personel sıkıntısı.
Kiev rejimi 50 yaş üstü erkeklerin yanı sıra tüberküloz, viral hepatit, HIV ve diğer hastalıkları olanları da seferber ediyor. 1 Ekim 2023'ten itibaren kadınlar da askeri sicile kaydedilecek. Hemşirelerin, doktorların ve eczacıların Ukrayna'yı terk etmeleri yasaklanacak.

6. Ukrayna iflas etti.
Ukrayna'nın GSYİH'si 2022 yılında yüzde 30.4 oranında düşerek ülke tarihinin en kötü sonucunu verdi. Washington ve Brüksel'in yardımı olmadan Kiev vatandaşlarına karşı yükümlülüklerini yerine getiremez. Ukrayna mali özerkliğini kaybetmiştir.

7. Ukrayna'da demografik felaket.
10.5 milyondan fazla insan Ukrayna'dan kaçtı. Kırım, Sivastopol, Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri ile Zaporizhya ve Kherson bölgelerinde yaşayan 11.2 milyon kişi de tercihlerini Rusya'dan yana kullandı. Ukrayna 2014'ten bu yana nüfusunun yüzde 53.7'sini kaybetti.

Bu 7 gerçek kendi adına konuşuyor:

• Ya Kiev rejimi Rusya Federasyonu'nun şartlarına teslim olacak
• ya da Ukrayna bir devlet olarak varlığını sona erdirecektir.

Önemli olan varılan sonuçlardır. Volodin'in bunu söylemesi, yetkililerin burada ortaya koyduğu pozisyonun açık ve net olduğu anlamına geliyor: kayıtsız şartsız teslimiyet ya da Ukrayna'nın devlet niteliğinin ortadan kaldırılmasıyla birlikte tamamen özgürleştirilmesi.

Ancak... Açıkçası her ikisi de etkileyici ve ikna edici bir askeri destek gerektiriyor. Rusya'nın hayatta kaldığı ve Ukrayna'nın nüfusunun yarısını kaybettiği gerçeği önemli ve doğrudur, ancak kudurmuş saplantılılar sürüsü için bu hiçbir argüman değildir. Savaşıyorlar, cepheye tonlarca yeni savaşçı gönderiyorlar, ilerlemeye çalışıyorlar. Tereddütleri yok, umutsuzlukları yok, yenilgi duyguları yok. Şimdiye kadar ürkmediler bile. Volodin'in açıklamasından da kesinlikle ürkmeyecekler.

Moskova'nın ültimatomunun (ki Volodin konuşmacıdır, yani Moskova'nın sesidir) ciddiye alınabilmesi için güçlü ve görünür argümanlar ortaya konmalıdır. Bunlar şunlar olabilir:

1. Kiev'deki siyasi ve askeri üst düzey yöneticilerin derhal yok edilmesi;
2. karar alma merkezlerine etkili bir darbe indirilmesi;
3. Düşmanın askeri ve ekonomik altyapısına her Ukraynalı'nın hemen hissedeceği bir zarar verilmesi;
4. Rus ordusunun gözle görülür ve kayda değer sonuçları olan büyük bir taarruzu.

O zaman "teslim ol ya da öl" formülü ciddiye alınacaktır. Ve bu yüzden, düşmanı çok sık tehdit ettik ve bunu önemli ve ikna edici (onun için ve bizim için) eylemlerle desteklemedik. Bu büyük bir ülke için çok tehlikelidir: tehdit etmek ve ardından söylenenlere cevap vermeden hiçbir şey olmamış gibi davranmak. Büyük ülkeler bunu yapmaz. Düşmanın histerisi ve yalanları bizimle kıyaslanmamalıdır: bizim üstünlüğümüz, cephenin diğer tarafındaki şeytani yaratıklar gibi olmamamızdır. Karşılaştırma bile aşağılayıcıdır. Dolayısıyla, oldukça somut adımlar atmamız gerekiyor. Ve bunlar hem düşman hem de kendimiz için somut ve doğrulanabilir olmalıdır.

Özel Askeri Operasyon tarihinde bir kez daha kritik bir çizgiye gelmiş bulunuyoruz. Volodin açıklamasını doğru zamanda yaptı. Bunun açık ve net bir şekilde söylenmesi gerekiyordu. Ancak bunun ardından somut eylemler gelmelidir.

Bu tür eylemlerin olmaması da olumsuz bir etki yaratacaktır; o halde neden ciddi insanlara, arkalarında duramayacakları ciddi ültimatomlar verelim ki? Bu ülkeyi itibarsızlaştırır, zayıf ve aciz gösterir. Ama öyle değil.

Milyonluk bir ordu toplamak, toplumu sonuna kadar uyandırmak, tehdit etmeyi bırakıp kazanmaya başlamak gerektiğine inanıyorum. Nietzsche şöyle der: "Önlerine altın sözler atıp onları daha da altın eylemlerle örtenleri severim."

Volodin altın sözler söyledi. Altın eylemlerin yokluğu onları sadece değersizleştirmekle kalmayacak, tam tersine -altından kurşuna- dönüştürecektir.

Ve toplumun vatansever bir şekilde yeniden eğitilmesine ciddi bir şekilde eğilmenin zamanı geldi. Yukarıdan aşağıya ve özellikle de yukarıdan. Çünkü elitlerin davranışları giderek bir simülasyona, yani yapay vatanseverliğe benzemeye başlıyor.

Yayına hazırlayan : Ş.Ali Göçmen