JULIAN ASSANGE, TEKRARLAMA VE DEMOKRASI
24 Haziran 2024'te Julian Assange on iki yıl süren işkence ve hapsin ardından nihayet serbest bırakıldı. Assange'ın çilesi, kendisi ve Wikileaks medya kuruluşunun 2010 yılında, 2007 yılında Irak'ta ABD İmparatorluğu tarafından işlenen ve silahsız sivilleri de kapsayan çeşitli savaş suçlarını kamuoyuna duyurmasıyla başladı. 2012 yılında Londra'daki Ekvador büyükelçiliğine girmeye zorlandı. 2019 yılında, uydurma ABD suçlamalarıyla mücadele ettiği kasvetli Belmarsh hapishanesine götürüldü. 2024 itibariyle, ABD'nin bir üst iddianamesi şu çılgın hükümet komplo teorilerinden birini, yani "ulusal savunma bilgilerini elde etmek ve ifşa etmek için komplo kurmayı" içeriyor. Assange'a karşı açılan dava hukuki açıdan tamamen saçmalıktan ibarettir ve öyle de olmuştur. Eğer 1971 tarihli Pentagon Papers davası (New York Times v. US Empire) uyarınca Assange'a Birinci Ek Madde basın koruması sağlanmışsa, o zaman ABD'nin elinde hiçbir dava yoktur. Eğer ABD'nin iddia ettiği gibi, ABD vatandaşı olmadığı için böyle bir korumadan yararlanamıyorsa, o zaman...
Biri bir ya da üç dakika dinlerse, her zaman bir ABD subayı, ajanı ya da savunucusunun "demokrasi", "özgür ve demokratik", "kurallara dayalı", "kurallara dayalı demokrasi" ya da başka bir saçmalık hakkında bir şeyler mırıldandığını duyacaktır. Yukarıda bahsedilen yasal imkansızlığa ek olarak, Assange'a yapılan zulmün tek partinin her iki kanadını temsil eden üç ABD başkanının görev süresini kapsadığı da unutulmamalıdır. Kurallar ve demokrasi hakkındaki tüm bu konuşmalar bir yalan olabilir.
Ancak Aydınlanma'nın tüm süsleri gibi demokrasi de bir aldatmacadır. James Delingpole'un Nigel Farage hakkında yazdığı bir yazıyı tartışan Vox Day, geçtiğimiz günlerde şöyle diyordu: "Demokrasi, özellikle de sınırlı temsili biçimiyle, uçucu halkın kendilerini gerçekten kimin yönettiğini bilmesini engellemeye yönelik bir sahtekarlıktan başka bir şey değildir. Modern 'demokrasilerin' siyasi sistemlerinin tüm amacı halkın iradesini ifade etmek değil, aksine bunun gerçekleşmesini engellemektir."
İşte bu nedenle, tek partinin her iki kanadından üç ABD'li siyasetçi, Amerikan halkının çıkarına olmayan ve kendilerini de pek ilgilendirmeyen kötü bir yasal strateji izlemektedir. Amerikan halkının, biri ABD'nin gerçek yöneticileriyle baş edemeyeceğini, diğeri de onlardan gelen emirleri uygulamaktan fazlasını yapamayacağını kanıtlamış olan bu üç kukla siyasetçiden ikisinin katılacağı bir başka sahte seçime hazırlanmasının nedeni de budur.
Gerçek egemenler istediklerini elde etmeye ve aynı şeytani şeyleri yapmaya devam ediyorlar. Assange'ın serbest bırakılmasından sadece birkaç gün önce ABD silahsız sivillere karşı daha fazla savaş suçu işlenmesine yardım etti. 2007 yılında Bağdat'ta bir aile minibüsüne Apaçi hava saldırısı düzenlenmişti. Son zamanlarda Sivastopol'da sahile gidenler ATACMS misket bombaları ile vuruldu.
Assange'ın davası, ABD'de hakikatin ve adaletin artık kalmadığını kanıtlıyor. ABD'nin ve onun palyaço imparatorluğunun tarihinin çoğu demokrasinin erdemlerini çürütmektedir. Şeytani soykırımcı manyaklar savaş suçları işlerler. Bu, "bir şeyler değiştikçe..." meselesinden ziyade, yakın zamana kadar kimsenin değişime zorlamadığı bir durumdur. Bay Assange'a Tanrı'dan hız, huzur ve geçirdiği bu badireden sağ salim kurtulmasını diliyorum. Ve Amerikan halkının kendi kendini çarmıha germeye devam etmek yerine, Rusya'nın şeytani kurallara dayalı demokratik düzensizliğin suçlarıyla nasıl başa çıktığını izlemesini diliyorum. Belki de bu son kısmı şu an için istemek çok fazla.
Çeviren Adnan DEMİR