ALEXANDER DUGIN VE TRUMP DEVRİMİ

12.11.2024

Eksantrik siyasi analistler, Trump'ın dönüşüyle birlikte "küreselcilerin" yenileceği ve dünyanın kurtulacağı fikriyle bir kez daha heyecanlanıyor. Bu varsayım neye dayanıyor? İyimserliğe kapılmadan önce Trump yönetiminin somut adımlarını beklemek daha akıllıca olmaz mı?

Trump gibi Batı'da sıklıkla "faşist" olarak etiketlenen, (neo-)Avrasyacılığın ana ideologu ve "çok kutuplu dünya" teorisyeni olan Rus jeopolitikçi Aleksandr Doegin, 2016'dan beri tutarlı bir "Trumpist". Nedense Trump'ta kötülükten çok iyilik görüyor.

Şimdi Doegin, ABD başkanlık seçimlerinde Trump'ın ezici bir zafer kazanmasının "küresel düzende sismik bir değişime" işaret edeceğini söylüyor. Rus düşünüre göre bu, "liberal küreselleşmeye meydan okuyan muhafazakar bir devrimi" içeriyor ve çok kutuplu bir dünyanın doğuşunu hızlandırıyor.

Doegin, açıkça itiraf edilmese de Rusya'da bile Trump'ın dönüşüne dair umutlar olduğunu iddia ediyor. Örneğin Putin'in Kamala Harris'in başkan olmasıyla ilgili yorumu, Trump'ın seçimi kazanması ve dünyada yeni bir güç dengesinin oluşması için batıl inançlara dayalı bir "tahtaya vurma "dan başka bir şey değildi.

Ancak Rusya, Trump ve yeni yönetiminden mucizeler beklememelidir. Doegin, Trump'ın zaferi ya da diğer faktörler ne olursa olsun, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı kazanmasının elzem olduğuna inanıyor. "Romalı konsül Yaşlı Cato'nun bir zamanlar söylediği gibi, Kartaca yok edilmeli; Rusya'nın durumunda ise Kiev alınmalı" diyor.

Trump'ın ekibinin Ukrayna için bir "barış planı" üzerinde çalıştığı bildiriliyor. Sızan bilgiler, "çatışmayı süresiz olarak askıya almayı" öneriyor olabileceklerini gösteriyor. Putin'in bunu kabul etmesi pek olası değil, bu nedenle Trump'ın daha iyi fikirleri olacağını umuyoruz, aksi takdirde savaş devam edecek.

Bu arada Trump'ın İsrail'in saldırgan eylemlerini desteklemeye devam etmesi muhtemeldir. ABD ayrıca Çin ile ticaret savaşını yoğunlaştırmayı planlıyor ve Kuzey Kore ile çatışmasında Güney Kore'yi daha aktif bir şekilde destekleyebilir. Doegin, "Dolayısıyla Trump'ın zaferi kesinlikle tüm sorunların çözüleceği anlamına gelmiyor," diye de itiraf ediyor.

Doegin'e göre, "özellikle de Demokrat fanatiklerin Trump'ı karalamak için sekiz yıldır sürdürdüğü amansız çabalara rağmen Trump'ın tutuklanmadığı, suikasta uğramadığı ya da yok edilmediği düşünüldüğünde", yaşananlar sadece bir tesadüf değil. Doegin bunu ABD'de "Putinizmin" kazandığının kanıtı olarak görüyor: Amerikalılar Trump'a oy verdiler çünkü ülkelerini "Putin gibi birinin" yönetmesini istiyorlardı.

Trump'ın dönüşü Batılı liberaller tarafından "küresel düzenden geriye kalanlar için bir ölüm çanı" olarak görülüyor (örneğin, İsrailli yazar ve Dünya Ekonomik Forumu'nun tanınmış isimlerinden Yuval Harari'nin belirttiği gibi), çünkü onlar ulusların yaşamlarını idari bir elitin kontrol ettiği sadece belirli bir gelişme yolu hayal ediyorlardı.

Batı'daki seçkinler arasında gelecekle ilgili anlaşmazlıklar mı var? Doegin, Trump'ın "derin devlet" tarafından "çok kutuplu dünya ile doğrudan çatışmaya girmeden Amerika'nın küresel liderliğini sürdürmek için alternatif bir strateji" denemekle görevlendirildiğini varsayıyor. Bunun sadece Doegin'in hüsnükuruntusu olup olmadığını yakında göreceğiz.

Doegin, "Rusya'nın bağımsız bir kutup olarak konumunu sağlamlaştırması gerektiğini ve o zaman er ya da geç Trump'ın gerçekliği kabul etmek zorunda kalacağını" savunuyor. Rus düşünüre göre bu, "Rusya'nın zaferinin ve egemen geleceğinin garantisidir."

Kaynak